zamkniete
🕗 godziny otwarcia
Poniedziałek | - | |||||
Wtorek | - | |||||
Środa | - | |||||
Czwartek | - | |||||
Piątek | - | |||||
Sobota | - | |||||
Niedziela | - |
Alaaddin Bulvarı, 42060, Selçuklu, Konya, TR Türkei
kontakt telefon: +90 332 353 40 20
strona internetowej: www.muze.gov.tr
większa mapa i wskazówkiLatitude: 37.8728716, Longitude: 32.4899749
tufan doğa
::Konya'nın en eski yapıların dan birtanesidir. Alaaddin tepesi'nin karşısına da Anadolu Selçuklu Devletinden Kalan eski Bir eğitim merkezidir. Şu anda müze olarak kullanılmaktadır. İçerisinde birçok tarihi Eser bulundurur.
Juniper Kestel
::Hayatımda en sevdiğim müze! Yıldırım düşmesi sonucu minarenin iki katının yıkılmış olması çok acıklı. Orta Asya Horasan mimarisini Anadolu'ya Taşıyan Nadide örneklerden biri. Selçuklu'nun sarı taşlarının hastasıyım. Ve üzerindeki Mavi Çini işlemeler oldukça göz doyurucu. Ayrıca İslam'ın etkilerinin yanı sıra şaman inanışının çılgın yaban hayvanı figürleri bu müzedeki eserlerde harmanlanmış. O ne taş işçiliği.. Figürlerin hepsi ayrı ayrı hayranlık uyandırıcı. Yarı insan yarı hayvan figürler ise heyecan verici. Yine Orta Asyadan geyirdiğimiz mavi gökkubbe tavan insanı sonsuzluğa çekşyor. Hiçbir müzede olmadığı gibi bu müzede de tarihe ve anlamlara dair yeterince açıklama yok. Ahşap kapı ve kepenk oymaların sergilendiği oda ayrı bir şaheser yuvası.
abdullah aytac
::Yapının mimarı Keluk bin Abdullah'tır (Kölük bin Abdullah). Darü-l Hadis Selçuklu Devrinin avlusu kapalı medreseleri grubundadır. Tek eyvanlıdır. Doğusunda yer alan taçkapı, Selçuklu Devri taş işçiliğinin en güzel örnekleri arasındadır. Giriş kemerinin iki tarafında yer alan üçer küçük sütun ve kemer kavsarası bitkisel ve geometrik motiflerle süslüdür. Taçkapıdan çapraz tonozlu mekâna geçilmektedir. Cepheden bakıldığında fark edilemeyen bu mekân, binanın esas eyvanı için simetri teşkil etmektedir. Bu mekânın yan duvarlarındaki iki adet niş mimariye estetik kazandırmıştır. Çapraz tonozlu giriş bölümünden divanhaneye girilir. Ortasında havuzu bulunan üzeri kubbeli, kare planlı avlunun güney ve kuzeyinde beşik tonozlu dikdörtgen planlı öğrenci hücreleri bulunmaktadır. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Kubbe kasnağında kûfi yazı ile "El-Mülkü-Lillah" "Ayet'el Kürsi" yazılıdır. Yapı ışığını, mazgal ve dikdörtgen pencereler ile kubbede yer alan fenerden sağlamaktadır. Girişin karşısında avludan üç basamakla çıkılan basık tonozlu eyvan yer almaktadır. Eyvanın iki yanında kare planlı, kubbeli birer dershane odası vardır. Anıtsal yapının ön cephesi kesme taştandır ve yan duvarlarının dış cepheleri moloz taştan yapılmıştır. İç mekânlarda tuğla hem statik, hem de dekoratif amaçlı kullanılmıştır. Kuzeyinde yer alan mescitten bugün yalnız tuğla örgülü mihrabı kalmıştır. Yapıya adını veren minarenin kaide kısmı muntazam kesme taş kaplamalıdır. Beden kısmı tamamen tuğla örgülüdür. Bugün mevcut gövdesi sekiz köşeli olup, çeşitli formda bombeler halindedir. Minare turkuvaz renginde, beyaz hamurlu tuğlalarla örülmüştür. Minarenin orijinali iki şerefeli iken, 1901 yılında düşen yıldırım, iki şerefeden birini tahrip etmiştir. İnce Minareli Medrese 19. yüzyılın sonuna kadar faaliyetini sürdürmüştür. 1876-1899 yıllarında tamir edildiği bilinmektedir. Cumhuriyet Devrinde 1936 yılında başlayan çeşitli onarım çalışmalarından sonra, 1956 yılında Taş ve Ahşap Eserler Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Müzede Selçuklu ve Karamanoğlu devrine ait taş ve mermer üzerine oyma tekniği ile yazılmış inşa ve tamir kitabeleri, Konya Kalesi'ne ait yüksek kabartma rölyefler, çeşitli ahşap malzemeye oyma tekniği ile yapılmış geometrik ve bitkisel motiflerle bezenmiş kapı ve pencere kanatları, ahşap tavan göbeğiörnekleri ve mermer üzerine işlenmiş mezar şahidesi ve sandukalar teşhir edilmektedir. Başkenti Konya olan Selçukluların sembolü çift başlı kartal ve kanatlı melek figürlerinin en güzel örnekleri de bu müzede sergilenmektedir.
ENES IŞIK
::Üniversite yıllarımda hocamızın verdiği sanat tarihi ödevi sebebiyle tanıdığım ve Konya'ya her geldiğimde hayran hayran seyrettiğim muhteşem bir yapı. Müze 10 yıl önce neyse bugün de o, bir değişiklik yok. Eserlerin altında yeterli açıklama yok, "mimarî parça" yazmak o eseri anlatmak için yetmiyor beyler. Kitabeler var, nereye ait olduğu yazılmamış. Üzgünüm 12. ve 13. Yy. dan kalma kitabeleri hepimiz okuyamıyoruz. Hediyelik eşya satan bir bölüm olabilir. Portalin sağ ve sol altındaki deformasyon resmen içimi acıtıyor. Uzmanı değilim ama keşke yapılacak bir şey olsa.
Murat ÖLMEZ
::Konya’da görülmesi gereken yerlerden.. Konya İli, Selçuklu İlçesi'nde, Alaeddin Tepesi'nin batısındadır. Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus Devrinde Vezir Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından, hadis ilmi öğretilmek üzere 663 H.(1264 M.) yılında inşa ettirilmiştir. Yapının mimarı Keluk bin Abdullah'tır. Darü-l Hadis Selçuklu Devrinin avlusu kapalı medreseleri grubundadır. Tek eyvanlıdır. Doğusunda yer alan taçapı, Selçuklu Devri taş işçiliğinin en güzel örnekleri arasındadır. Giriş kemerinin iki tarafında yer alan üçer küçük sütun ve kemer kavsarası bitkisel ve geometrik motiflerle süslüdür. Cepheden bakıldığında fark edilemeyen bu mekân, binanın esas eyvanı için simetri teşkil etmektedir. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Kubbe kasnağında kûfi yazı ile "El-Mülkü-Lillah" "Ayet'el Kürsi" yazılıdır. Yapı ışığını, mazgal ve dikdörtgen pencereler ile kubbede yer alan fenerden sağlamaktadır. Girişin karşısında avludan üç basamakla çıkılan basık tonozlu eyvan yer almaktadır. Eyvanın iki yanında kare planlı, kubbeli birer dershane odası vardır. Anıtsal yapının ön cephesi kesme taştandır ve yan duvarlarının dış cepheleri moloz taştan yapılmıştır. İç mekânlarda tuğla hem statik, hem de dekoratif amaçlı kullanılmıştır. Kuzeyinde yer alan mescitten bugün yalnız tuğla örgülü mihrabı kalmıştır. Yapıya adını veren minarenin kaide kısmı muntazam kesme taş kaplamalıdır. Beden kısmı tamamen tuğla örgülüdür. Minare turkuvaz renginde, beyaz hamurlu tuğlalarla örülmüştür. Minarenin orijinali iki şerefeli iken, 1901 yılında düşen yıldırım, iki şerefeden birini tahrip etmiştir. İnce Minareli Medrese XIX. yüzyılın sonuna kadar faaliyetini sürdürmüştür. 1876-1899 yıllarında tamir edildiği bilinmektedir. Cumhuriyet Devrinde 1936 yılında başlayan çeşitli onarım çalışmalarından sonra, 1956 yılında Taş ve Ahşap Eserler Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Müzede Selçuklu ve Karamanoğlu Devrine ait taş ve mermer üzerine oyma tekniği ile yazılmış inşa ve tamir kitabeleri, Konya Kalesi'ne ait yüksek kabartma rölyefler, çeşitli ahşap malzemeye oyma tekniği ile yapılmış geometrik ve bitkisel motiflerle bezenmiş kapı ve pencere kanatları, ahşap tavan göbeği örnekleri ve mermer üzerine işlenmiş mezar şahidesi ve sandukalar teşhir edilmektedir. Başkenti Konya olan Selçukluların sembolü çift başlı kartal ve kanatlı melek figürlerinin en güzel örnekleri de bu müzede sergilenmektedir.